22 Şubat 2016 Pazartesi
Dinlediklerim..!
Çalıştığım ilticacılar kampında tanıştığım Güney Kürdistanli Kürtlerle çokça söyleşilerim oldu..Başından okuduklarımız çokça bildiklerimizi doğrulasada asıl muhataplarından siyasi partileri ve uygulamalarını öğrenmek daha doğru olur düşüncesindeyim..
En çokta merak ettiğim , hakkında pek fazla bilgi sahibi olmadığım Goran hareketinden başlamak istiyorum...
Gerçi liderleri Noşirvan Mustafayı daha YNK içinde iken ismini sıkça duyar olmustumm..Uzun yıllar YNK de yöneticilik yapmış yaşamının uzun yıllarınıda Peşmergelik yaparak geçiren bir liderdir..
Goran neden YNK den ayrılmış ve ayrı bir parti kurmuştu?
Görüştüğüm güneyli ilticacılar hem Goranı hemde YNK iç işleyişini çok bilmeselerde, her iki parti hakkında önemci açıklamalarda bulundular..
Onların anlatımlarına göre Goran'in ayrılma gerekçesi YNK içinde Talabani ve çevresinin parti içindeki ağırlığından şikâyetçi oldukları için ayrıldıkları yönündeydi..Yönetimde olmalarına , yine ideolojik ve politik herhangi bir çelişki olmamasına rağmen ayrılmalarının arkasında başka güçlerin olduğu muhakkaktır..
Bir diğer gerekçeleri ise yönetimde olmalarına rağmen hiçte etkileri olmadığı için ayrıldıklarını yönündeydi....
En dikkat çekici husus ise Goran nüfusun çoğunluğunun Şia inancından olmaları, yine İranın nüfuzunun Iraktaki bütün şialar üzerinde etkili olduğu görüşüde bir başka nedendir..
Güneydede tıpkı kuzeyde olduğu gibi mezhep çelişkisi sünni ve şialar arasında bariz biçimde görüldügü aşikardır..
Şiaalarda ulusal ruhun pek gelişkin olmadığı bir başka handikaplariydi..
Soran bölgesindeki şialarin daha çok inanç kimliklerine bağlı olmaları yönündeki iddiaları çok düşündürücüdür...
Hatta kendilerini tanimlarlarken inanç kimlikleri üzerinden tanımladıklarını, Kürt olmadıklarını iddia edenlerinde azımsanmayacak çoğunlukta olduğunu görülmektedir..Tıpkı kuzeyde ben aleviyim yada ben zazayim gibi kendi aidiyetlerini öteleyenler gibi..
Belkide konuşanların sünni kürtler olması şialar hakkındaki bu olumsuz iddiaları beni farklı düşündürsede, ısrarla yalan ve yanlış bilgi vermemeleri konusunda sürekli uyarılardada bulunduğumuda belirtmek isterim..
Bir başka durum ki bu daha dikkat çekici olsa gerek..Kürt şia nüfusunun daha güneye inildiğinde özellikle Goran ve Feylilerin şia örgütü Heşdi Şabi içinde yoğun bir kesiminin olduğu bir başka handikapti..Tıpkı Sünni Kürtlerde DAİŞ'e katılanlar olduğu gibi, şialarında Heşdi Şabi içinde yoğunlaştıklarını söylüyorlar..
Tıpkı kendini Türklere yakın hisseden kuzeyli Kürtlerde olduğu gibi, güneydede arap ve farsi oluşumlar içerisinde yer alan Kürtlerin çoğunlukta olduğunu söylüyorlar..Demek ki güneydede kuzeyde olduğu gibi kendi olmayan Kürtler bir hayli fazladır..
Bir kısmının özellikle YNK ye gelip bizde Kürdüz diyerek maaş aldıklarını şehir ve kasabalarına döndüklerinde ise şia olduklarını söylemektedirler..
Yine DAİŞ ve El Kaide örgütü içinde yer alan sünni Kürtler gibi ınanç kimliğini öne sürenler gibi...
Gerçi kuzeydede islamist ve sol gruplar içinde yer alan kısmı Kürtlerde aynı konumdadırlar..
YNK
Yine YNK içinde şia kimliklerinden dolayı Iran'a yakınlık duyan ve ilişkide olan Kürtlerinde sayıları az değildir..Bu kesimler Kürdistanın bağımsızlığına karşı olduklarını zaman zaman söylemektedirler..
Demek ki kuzeyde olduğu gibi güneydede durum farklı olsada kuzeye nazaran ulusal mücadele gelenekleri ve deneyimleri fazla olduğu gerçegini unutmamak lazım..
Hem güneyde hemde kuzeyde taşların çokça sağlam oturmadigi göze çarpmaktadır..
Güneydeki çatlak seslerin anlaşılmasının gerekçelerinden bir kaçı bunlardır...
YNK içindeki hizip çekişmelerinin çok eskidende olduğu bilinmektedir..
Güneylilerin söylemlerine göre,
örneğin: Xeroxan (Talabaninin) eşi YNK içinde en güçlü hizip grubu olduğunu söylüyorlar..Melle Bahtiyar ve Xeroxan aynı saftalar...
Yine Kosret Resul duruşu ile Kürdistanidir, ancak yalnız adam olduğu yönündedir..Buna rağmen Kosretin bir güç olduguda bilinmektedir..
Berhem Salih ise hepsine karşıdır...
KDP
KDP de Mesut Barzani bir sembol olmakla beraber en büyük güç olarak tanımlanmaktadır...
Necirvanin etkisininde çokça olduğu bir diğer olgudur..Toplumda Necirvana duyulan tepkiler çokça olmasına rağmen, ona yönelik politik etki ise çok zayıftır..
Anlaşılan odur ki Necirvanda yapı içinde çok güçlüdür..
KDP yi en çok yıpratan ise iktidarda ağırlığının çokça olmasındandır..
Savaş ve ekonomik sorunların KDP yi çok yiprattigida bir başka olgudur....
Bağdat yönetiminin Kürdistan bölgesine verilmesi gereken bütçe payının, Şii yönetimin politik karşı duruşu,, yine petrol fiatlarinin dünya piyasalarında çok düşük seviyede olması ekonomik krizin başlıca nedenleridir..
Mevcut durumda ihraç edilen petrol gelirleri,, giderleri karşılamaktan çok uzaktır..Bunun başlıca nedenlerinden biride,, Suriyeden gelen Kürtler ve araplar ile ,,Irak içinden gelen sünni arapların yoğun göçünün etkisinin büyük oldugunuda eklersek, krizin nedenini daha iyi anlayabiliriz..
Yine mültecilerin anlatımlarında yaşam koşullarının üc yıl öncesine göre çok kötü olduğunu, krizin dışarıya göçü tetiklediği yönündedir...
Avrupaya çıkan Zaholu gençlerin aktardığı bilgiler arasında, dört , beş yıl öncesine kadar durum çok iyiydi..Zahoda savaş pek hissedilmemesine rağmen yaşanan krizden dolayı Avrupaya göç ettiklerini söylüyorlar..
Süleymaniye,Hewler, ve Xanekinden gelenlerinde söyledikleri ayni pareleldeydi..
2 Şubat 2016 Salı
Referandum ve Bagimsizlik..!
Güney kürdistanin bagimsizliginin konusuldugu her dönemde,
Kürtlerden farkli sesler yükseldigine sahit oluyoruz..
Kürtlerden farkli sesler yükseldigine sahit oluyoruz..
Farkli Kürt partilerine mensup yöneticiler adeta sömürgecilerin sözcüleri gibi bagimsizligin önüne tas koymaktadirlar...
Bu yapilarin Kürdistanin cikarlarindan cok, kendi parti ve grup cikarlari geregi yaptiklari bircok cevre tarafindan bilinmekte ve elestirilmektedirler...
En önemliside sömürgecilerin yörüngesinden bir türlü kurtulamadiklari,
varliklarinida sömürgecilerin verdigi destege adeta muhtac bir durumda gibi kendilerini hissetmektedirler...
En önemliside sömürgecilerin yörüngesinden bir türlü kurtulamadiklari,
varliklarinida sömürgecilerin verdigi destege adeta muhtac bir durumda gibi kendilerini hissetmektedirler...
Gecmistede bugünde, bu iliski agi tamamen ic celiskileri sömürgeci güclerle asmayi hep deneyip varliklarini bir nevi onlara borclu olduklarini düsündükleri icin olsa gerek..
Su iyi bilinmelidirki,
Kürt halkinin destegi sömürgecilerin desteginden kat be kat daha önemli ve degerlidir...
Kürt halkinin destegi olmadan ayakta kalma sanslarininda olmadigini, halk nezdinde parti olarakta hicbirsey ifade etmediklerini iyi bilmeleri gerekir..
Kürt halkinin destegi sömürgecilerin desteginden kat be kat daha önemli ve degerlidir...
Kürt halkinin destegi olmadan ayakta kalma sanslarininda olmadigini, halk nezdinde parti olarakta hicbirsey ifade etmediklerini iyi bilmeleri gerekir..
Eger referandumda iki büyük parti KDP ve YNK anlasip basariyla bunu gerceklestirirlerse, bagimsizlik karsiti görünen Goran hareketi ile islami parti gerileyecektir...
YNK bagimsizlik kararina destek vereceklerini gectigimiz günlerde deklere etti..
En büyük korku ise sömürgecilerin YNK icinden parcalamaya gitmeleridir...Cünkü YNK hareketide kendi icinde zaman zaman calkantilar yasamaktadir..
Umarim düsünülen olmaz..
YNK bagimsizlik kararina destek vereceklerini gectigimiz günlerde deklere etti..
En büyük korku ise sömürgecilerin YNK icinden parcalamaya gitmeleridir...Cünkü YNK hareketide kendi icinde zaman zaman calkantilar yasamaktadir..
Umarim düsünülen olmaz..
Görüldügü gibi sömürgecilerin anti Kürdistani cikislari ve engellemeleri icin ellerindeki bu araclari istedikleri gibi kullandiklari görülmektedir...
Sömürgecilere bu firsati ic celiskiler ve parti cikarlarindan dolayi iyi kullanmaktadirlar
Yapilmasi gereken ic celiskileri sona erdirip anlasmalari halinde bagimsizligin daha yakin olacagi görüsüdür...
Görüldügü gibi Güney Kürdistanin bagimsizliginin önünde en büyük engel yine Kürtlerin kendisidir..
Bir diger hususta Güney Kürdistana yönelik agir elestirilerdir..
Kürt siyasi cevreleri ic celiskilerde taraf olunca isler daha karmasik hale gelmektedir..
Kürt siyasi cevreleri ic celiskilerde taraf olunca isler daha karmasik hale gelmektedir..
Yine Güney Kürdistan üzerine yapilan aslinda cokta gercekci olmayan söylem ve ifadelerdir..
Bilindigi gibi Bagdat hükümeti ile yasanan celiskilerden dolayi verilmesi gereken ekonomik katki payi verilmemektedir...
Buna 3 milyon civarinda mültecilerde eklenince ekonomik yük dahada agirlastigi görülmektedir..
Buna 3 milyon civarinda mültecilerde eklenince ekonomik yük dahada agirlastigi görülmektedir..
Ekonomik bunalim beraberinde siyasi buhranida getirmistir..
Dünyada petrol varil fiyati 60-70 dolardan 20 dolara kadar geriledigi, mevcut üretimle ekonomik dengeyi saglamaninda mümkün olmadigini bilmekte fayda vardir..
Bütün bu zorluklar bilindigi halde maaslarin yari ödendigi hatta pesmergelere bir yila yakin zamandir maas ödenmedigi söylenmektedir..
Her pesmergenin en az 4 cocugu oldugu düsünülürse, ne kadar büyük bir ekonomik bunalimin oldugu ortadadir..
Buna ragmen Pesmerge Kürdistan savunmasinda zerre kadar moral bozuklugu yasamamaktadir...
Her pesmergenin en az 4 cocugu oldugu düsünülürse, ne kadar büyük bir ekonomik bunalimin oldugu ortadadir..
Buna ragmen Pesmerge Kürdistan savunmasinda zerre kadar moral bozuklugu yasamamaktadir...
Bu sorunlar Kürt halkinin birlikte omuz vererek asmasi gereken sorunlardir...
Iste Güney Kürdistan bu sorunlar yumagi icinde bogdurulmaya calisiliyor..
Buna Kürtlerinde ayakbagi olmalari anlasilir gibi degildir..
Buna Kürtlerinde ayakbagi olmalari anlasilir gibi degildir..
Ekonomik sikintilar elbette olacaktir, ancak bu bir halkin bagimsizligindan daha önemli degildir..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)