Kirli itifakın figuranları
İrfan Kaya / Abdulkadir Aygan, dağda PKK
gerillası iken devlet güçlerine sığınmış, bildiği bilgileri vermiş,
pişmanlık yasasından yararlanarak tahliye olmuş, karşı taraftan askere
alınmıştır. Askerliğini tamamlayınca; soruşturmasını yapanlar, çözülüş
durumunu bilenler, ilişkiye geçmiş, Diyarbakır’ a çağırmışlar, burada
onu JİTEM’ e almışlar. Yıllarca Kürdistan da JİTEM içinde çalışırken
„Kürt avı“ yapmış.
Aygan, sayısız cinayete ortak ve tanık olmuştur. Bir gazeteye kendisi ile Öcalan arasındaki ilişkiyi şöyle izah etmiştir:
„Abdulkadir Aygan: Annemin babası Seyid Ahmet Keser, Halfeti
ilçesine bağlı Ömerli Köyü`nden olup, Abdullah Öcalan`ın babası Ömer
Öcalan ile yakın akrabadır.“ Diyor, Jitemden ayrılmasına Öcalan’ın karşı
çıktığnı belirtiyor: „JİTEM`den ayrılmak istediğimi Abdullah Öcalan`a
ilettim. Ancak, kendisi bana orda kalsın talimatı verdi. Bende kaldım“
diyor...http://www.tumgazeteler.com/?a=4569940
Bir gün geliyor, Aygan Jitem den ayrılıyor, çoluk çocuğu ile
Öcalan’ın adamlarına sığınıyor gibi yapıyor. Öcalan’ın talimatıyla Aygan
ve çocukları alınıp İsveç’e kadar götürülüyor. İltica işlemleri orada
başlatılıyor. Evi, işi, her şeyi ayarlanıyor. Bunca Kürt öldüren Aygan,
bazı Kürt internet sitelerine „devrimci ve yurtsever“ maskesiyle
açıklamalar yapıyor, makaleler yazıyor. Hatta „yurtsever“ geçinen bazı
kişileri ve siteleri de kulanarak Türk basınınına sürekli demeç verip
açıklamalar yapıyor, bu açıklamalarıyla Kürt kitlelerine dezinformatik
bilgileri veriyor. Karanlık güçlerin kendisine verdiği görevi, bazı
Kürtleri’de kullanarak başarıyla yapıyor.
Hamza Bindal
İkinci itirafçımız Hamza Bindal, 12 Eylül darbesi döneminde PKK
ile ilişkisi olduğu için tutuklandı. Cezaevinde hiç bir etkinlik
göstermeden 1991 tarihinde tahliye oldu. Bekaa’ya gitti. Burada bir
müddet kaldı, sonra Öcalan’ın evine alındı. 1991-1994 yılına kadar bu
evde kaldı. Bar Elias, Şam ve Beyrut ‚taki örgüt içi bütün
soruşturmalara ve infazlara bizzat katıldı. Bu zaman zarfında Barelias
kasabasında yapılan yüzlerce kişinin infazında onun bizzat katkısı
vardır. İnfaz ettiği en önemli kişierden birisi PKK tarihinin efsane
adamı „Orhan Aydın“ dır.
Hamza Bindal’ın 2005 Yılında güney Kürdistan’ da Osman Öcalan
ile birlikte PKK den „ayrıldığı“ duyuruldu. Bir müddet sonra Hamza
Bindal’ ın Almanya’nın Stuttgart ilinde iltica başvurusu yaptığı ve
mahkemenin iltica talebini kabul ettiği öğrenildi. Hamza Bindal dağdan
ayrılırken, Bingöl doğumlu, Avusturalya vatandaşı, Öcalan’ın evinde uzun
süre kalmış Şakibe isimli bir bayanla evlendiği ve Almanya’da pasaport
alınca Avusturalya’ ya geçmek istediği bazı Kürt internet sitelerinde
açıklandı.
Abdullah Öcalan’ın talimatıyla PKK den ayrılan gruplarla
birlikte giden ve onları etkisizleştirip dağıtmakla görevli olan Osman
Öcalan’ın görüşüne göre Hamza Bindal Osman Öcalan’ın Avrupa’ daki
temsilcisiydi. İşte bu temsilcinin Stuttgart daki iltica işlemleri devam
ederken, Alman polisi tarafından göz altına alındı. Bir müddet sonra
Türk konsolosluğuna götürüldü, orada bazı evraklar imzalattırıldı. Geri
hapishaneye götürüldü, işlemeri tamamlandı, geçiş pası hazırlandı, uçağa
bindirildi. Istanbul’da indirildi. İşin garibi, Türk basınının bundan
„haberi olmadı“. Aradan aylar geçti. Hamza Bindal, ergenekon
idianamesinde „Galip“ kod adıyla, gizli tanık sıfatıyla ortaya çıktı.
İfadesine bakıldığında kamuoyu tarafından bilinenler dışında bir şey
bulmak zordu. Ve neticede Hamza Bindal „etkin pişmanlık yasasından“
yararlanarak tahliye oldu, askerliğe gönderilmedi, cebine devlet
pasaportu konularak yine sessiz sedasız Avrupa’ ya yollandı.
Aygan ile Bindal’ ın benzerlikleri
Aygan eski bir PKK li, Bindal da öyle!. Aygan 1990 larda JİTEM,
yani Türk Jandarma istihbaratıyla birlikte Kürt katletmeye başlamış,
öldürdüğü kişilerin sayısını kendisi de dahil henüz kimse bilmiyor.
Hamza Bindal 1991 1994 yılları arasında Barelias’ ta Abdullah Öcalan’ın
görevli infazcısıdır ve orada yüzlerce genç Kürt erkeğini ve kızını
infaz etmiştir. İşin garibi biri JİTEM itirafçısı, diğeri ergenekon
itirafçısı olarak adlandırıldı. Yine ikisi aynı yöreden ve akrabadırlar.
Bu akrabalığı Aygan’ın kendisi şöyle itiraf ediyor:
„Ergenekon davasının eski PKK`lı gizli tanığı, Ergenekon`la
örgüt arasında ilişki olduğunu ima ediyor. O kişinin, Hamza Bindal
olduğunu öğrendim. Bindal ben örgütten ayrıldıktan sonra `Sen itirafçı
oldun. Annenden utan` demişti. Ben de `Bir namussuzluk yapmadım ki
annemden utanayım. Halen örgütün peşinden gittiğin için asıl sen utan`
diye cevap vermiştim. Bindal annemin teyzesinin kızının oğludur. Aslında
Hamza`ya saygım vardı. Çünkü 1980 yılındaki ilk tutukluluğum esnasında
sorguda nasıl direndiğini görmüştüm. Hamza, Öcalan`ın köylüsüdür. Çok
şey bilir.“ Kaynak:www.diplomathaber.com
Aygan’ın son sözü „Hamza öcalan’ın köylüsüdür“ den hareketle,
kendiside Öcalan’ın yakın akrabasıdır. „Abdulkadir Aygan Annemin babası
Seyid Ahmet Keser, Halfeti ilçesine bağlı Ömerli Köyü`nden olup,
Abdullah Öcalan`ın babası Ömer Öcalan ile yakın akrabadır“ Birisi
Öcalan’ ın köylüsü, diğer Öcalan’ın akrabası, üçüde birbirinin
akrabasıdır. Yine birisi Öcalan ‚ın emriyle JİTEM de kalmaya devam
etmiş, diğeri Öcalan’ın emir eri(!), her ikiside Öcalan’ın isteği ile
Avrupa ya gelip yerleştiklerine dair hiç bir kuşku yok artık.
Duran kalkan Öcalan ve itirafçılar arasında söz birliği:
Doktor Süleyeman ve Miro 2000 tarihinde İmralı’dan Qandil
dağına gelen „YNK ye karşı savaşı başlatın“ içerikli Öcalan’ a ait
talimata karşı çıkarak PKK den ayrıldılar. Ve ardından Kürt halkına
zarar veren, Kürt hareketini dünya aleme karşı terörist olarak
damgalatan, Kürtlerle Kürtleri birbirine düşüren politikalara alet
olamayacaklarını açıkladılar.
Yüzlerinin teşhir olmasından korkan, oyunlarının bozulduğundan
kuşkulanmaya başlayan Türk devleti ve onun uzantıları haline gelmişler
aynı anda harekete geçtiler. Türk İçişleri Bakanı İnterpol aracılığıyla
Almanya dan Miro ile Doktor Süleyman’ın tutuklanmasını istedi. Aynı
tarihlerde Duran Kalkan Med Tv ye çıkarak: „bizde cinayet işleyenler,
kan dökenler, Süleymaniye üzeri Almanya’ ya gitmişlerdir, Almanya bu
teröristleri koruyor“ dedi.
Duran’ ın sahibi Öcalan zaten her hafta aşağıdaki ihbarlarda bulunuyordu:
23.07.2008 Tarihli avukat görüşmesinden: "O dönem örgütten ayrılan
bu çetecilerin büyük bir kısmı, Çürükkaya onlar Almanya'da ve diğer
Avrupa ülkelerinde rahatça yaşamaktadır. Hatta şimdiki Bakan Hüseyin
Çelik'in akrabası Selahattin Çelik de Avrupa'dadır. Evleri, korumaları
ve bir sürü kadın yanlarında var. Oysaki bunlar binlerce insanın kanına
girmişlerdir, 15 bin insanın katilidirler. Ama Türkiye bunların iadesini
istemiyor, Almanya tutuklamıyor, iade etmiyor, hatta yanlarına koruma
veriyor. Ben Almanya'yı burada suçüstü yakaladım. Başka bir delile
ihtiyaç yok. Bu bile Almanya'nın bu olaylarla ilişkisini açıklıyor.
„http://webcache.googleusercontent.com/search?q...JYzIA-5GlMJ:www.malame.org/modules.php%3Fname%3DForums%...
Dikkat edin bu yukarıdaki ifadeler, Başbakan Erdoğan veya
Türkiye içişleri bakanına ait değidir. PKK nin başına geçirilmiş birinci
ve ikinci adamın sözleridir. İtirafçı Duran Kalkan ile itirafçı
Abdullah Öcalan böyle konuşunca, itirafçı Abdulkadir Aygan ile itirafçı
Hamza Bindal farklı mı konuşacaklar?
Bakınız JİTEM itirafçısı Aygan yıllarca bu konuda hiç bir şey
bilmezken, birden Bingöl de kurşuna dizilen 33 asker olayı hakkında
neler söyledi:
„1993’te Bingöl’de 33 askerin şehit edilmesi olayıyla ilgili de ilk kez bir isim açıkladı.
Aygan, askerlerin katledilmesiyle ilgili suçlanan Şemdin
Sakık’ın bu konuda beraat ettiğini hatırlatarak, emrin ve eylem sonrası
tebriğin Abdullah Öcalan’dan geldiğini söyledi.Saldırıyı düzenleyen
grubun birinci komutanının şu an hayatta olmadığını belirten Aygan,
"Halk arasında Miro ya da Yılmaz olarak bilinen ikinci komutan ise;
soyadı Kaya olan kişi, şu an Almanya’da yaşıyor. Ya cezaevinde ya da
dışarıda’ şeklinde konuştu.“
http://www.milliyet.com.tr/pkk-itirafcisi-ayga...
Ona göre Miro Almanya’ da, ya „tutuklu ya da dışarda“, bir haber
almış, onu kullananlar bilgilendirmiş, içeri alınmışken otuz üç Asker
olayını üzerine yık, basına açıkla ve Miro’yu Türkiye’ ye iade etmek
için kolları sıva demişlerdir. Eskiden diğer akrabası Hamza Bindal’ a
Bingöl’ de öldürülen 33 askerle ilgili doktor Süleyman için dedikleri
gibi.
Hamza Bindal’ın Ergenekon iddianamesindeki ifadesinden:
„Bingöl’ de 33 askerin Doktor Süleyman (Kod) Sait ÇÜRÜKKAYA’
kontrolündeki PKK örgütü mensuplarınca vurularak öldürülmesi ile yeşeren
umutların tamamen kaybolduğunu, PKK’nın tek taraflı ateşkes sürecinde
olduğu, devletin de çözüm arayışlarına girdiği bu dönemde PKK
içerisindeki bir grubun bu eylemi gerçekleştirmesine, bu askerlerin de
korumasız, silahsız olarak tehlikeli bir bölge üzerinden gönderilmesine
hiçbir zaman anlam veremediğini, bu eylemi gerçekleştiren Doktor
Süleyman (Kod) Sait ÇÜRÜKKAYA’ nın halen Almanya’da olduğunu….
http://kurdistan-aktuel.org/haberler/kuerdista...
Foyanız açığa çıktı. Hepiniz bir ekipsiniz. Öcalan’ıyla Duran
Kalkan’ıyla, Aygan’ıyla Hamza Bindal’ıyla ve hepinizi Kürt halkına karşı
kullanıyorlar. Bu „şer“ itifakınız boşuna değildir. Elleriniz kanlıdır.
Bu kanlı ellerinizi gösterenlere hemen iftira atar ve onları Kürt
halkının düşmanları olan sahiplerinize gammazlarsınız. Ama yutmazlar,
yalanlarınız birbirini tutmuyor, kattilliğinizi herkes biliyor,
masumluğunuza kimse inanmıyor. Miro ve Doktor Süleyman suçlarınıza ortak
olmak istemedikleri için, onun bunun katili olarak lanse ediliyorlar.
Eğer sizin işlediğiniz suçlara katılmaya devam etseydiler, şimdi onlarda
sizin gibi „masumdular (!)“
Irfan KAYA-2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder