Çırê Musyon

3 Şubat 2012 Cuma

Kirli ittifakin yeni figüranlari

Kirli itifakın figuranları

İrfan Kaya / Abdulkadir Aygan, dağda PKK gerillası iken devlet güçlerine sığınmış, bildiği bilgileri vermiş, pişmanlık yasasından yararlanarak tahliye olmuş, karşı taraftan askere alınmıştır. Askerliğini tamamlayınca; soruşturmasını yapanlar, çözülüş durumunu bilenler, ilişkiye geçmiş, Diyarbakır’ a çağırmışlar, burada onu JİTEM’ e almışlar. Yıllarca Kürdistan da JİTEM içinde çalışırken „Kürt avı“ yapmış.

Aygan, sayısız cinayete ortak ve tanık olmuştur. Bir gazeteye kendisi ile Öcalan arasındaki ilişkiyi şöyle izah etmiştir:

„Abdulkadir Aygan: Annemin babası Seyid Ahmet Keser, Halfeti ilçesine bağlı Ömerli Köyü`nden olup, Abdullah Öcalan`ın babası Ömer Öcalan ile yakın akrabadır.“ Diyor, Jitemden ayrılmasına Öcalan’ın karşı çıktığnı belirtiyor: „JİTEM`den ayrılmak istediğimi Abdullah Öcalan`a ilettim. Ancak, kendisi bana orda kalsın talimatı verdi. Bende kaldım“ diyor...http://www.tumgazeteler.com/?a=4569940

Bir gün geliyor, Aygan Jitem den ayrılıyor, çoluk çocuğu ile Öcalan’ın adamlarına sığınıyor gibi yapıyor. Öcalan’ın talimatıyla Aygan ve çocukları alınıp İsveç’e kadar götürülüyor. İltica işlemleri orada başlatılıyor. Evi, işi, her şeyi ayarlanıyor. Bunca Kürt öldüren Aygan, bazı Kürt internet sitelerine „devrimci ve yurtsever“ maskesiyle açıklamalar yapıyor, makaleler yazıyor. Hatta „yurtsever“ geçinen bazı kişileri ve siteleri de kulanarak Türk basınınına sürekli demeç verip açıklamalar yapıyor, bu açıklamalarıyla Kürt kitlelerine dezinformatik bilgileri veriyor. Karanlık güçlerin kendisine verdiği görevi, bazı Kürtleri’de kullanarak başarıyla yapıyor.

Hamza Bindal

İkinci itirafçımız Hamza Bindal, 12 Eylül darbesi döneminde PKK ile ilişkisi olduğu için tutuklandı. Cezaevinde hiç bir etkinlik göstermeden 1991 tarihinde tahliye oldu. Bekaa’ya gitti. Burada bir müddet kaldı, sonra Öcalan’ın evine alındı. 1991-1994 yılına kadar bu evde kaldı. Bar Elias, Şam ve Beyrut ‚taki örgüt içi bütün soruşturmalara ve infazlara bizzat katıldı. Bu zaman zarfında Barelias kasabasında yapılan yüzlerce kişinin infazında onun bizzat katkısı vardır. İnfaz ettiği en önemli kişierden birisi PKK tarihinin efsane adamı „Orhan Aydın“ dır.

Hamza Bindal’ın 2005 Yılında güney Kürdistan’ da Osman Öcalan ile birlikte PKK den „ayrıldığı“ duyuruldu. Bir müddet sonra Hamza Bindal’ ın Almanya’nın Stuttgart ilinde iltica başvurusu yaptığı ve mahkemenin iltica talebini kabul ettiği öğrenildi. Hamza Bindal dağdan ayrılırken, Bingöl doğumlu, Avusturalya vatandaşı, Öcalan’ın evinde uzun süre kalmış Şakibe isimli bir bayanla evlendiği ve Almanya’da pasaport alınca Avusturalya’ ya geçmek istediği bazı Kürt internet sitelerinde açıklandı.

Abdullah Öcalan’ın talimatıyla PKK den ayrılan gruplarla birlikte giden ve onları etkisizleştirip dağıtmakla görevli olan Osman Öcalan’ın görüşüne göre Hamza Bindal Osman Öcalan’ın Avrupa’ daki temsilcisiydi. İşte bu temsilcinin Stuttgart daki iltica işlemleri devam ederken, Alman polisi tarafından göz altına alındı. Bir müddet sonra Türk konsolosluğuna götürüldü, orada bazı evraklar imzalattırıldı. Geri hapishaneye götürüldü, işlemeri tamamlandı, geçiş pası hazırlandı, uçağa bindirildi. Istanbul’da indirildi. İşin garibi, Türk basınının bundan „haberi olmadı“. Aradan aylar geçti. Hamza Bindal, ergenekon idianamesinde „Galip“ kod adıyla, gizli tanık sıfatıyla ortaya çıktı. İfadesine bakıldığında kamuoyu tarafından bilinenler dışında bir şey bulmak zordu. Ve neticede Hamza Bindal „etkin pişmanlık yasasından“ yararlanarak tahliye oldu, askerliğe gönderilmedi, cebine devlet pasaportu konularak yine sessiz sedasız Avrupa’ ya yollandı.

Aygan ile Bindal’ ın benzerlikleri

Aygan eski bir PKK li, Bindal da öyle!. Aygan 1990 larda JİTEM, yani Türk Jandarma istihbaratıyla birlikte Kürt katletmeye başlamış, öldürdüğü kişilerin sayısını kendisi de dahil henüz kimse bilmiyor. Hamza Bindal 1991 1994 yılları arasında Barelias’ ta Abdullah Öcalan’ın görevli infazcısıdır ve orada yüzlerce genç Kürt erkeğini ve kızını infaz etmiştir. İşin garibi biri JİTEM itirafçısı, diğeri ergenekon itirafçısı olarak adlandırıldı. Yine ikisi aynı yöreden ve akrabadırlar. Bu akrabalığı Aygan’ın kendisi şöyle itiraf ediyor:

„Ergenekon davasının eski PKK`lı gizli tanığı, Ergenekon`la örgüt arasında ilişki olduğunu ima ediyor. O kişinin, Hamza Bindal olduğunu öğrendim. Bindal ben örgütten ayrıldıktan sonra `Sen itirafçı oldun. Annenden utan` demişti. Ben de `Bir namussuzluk yapmadım ki annemden utanayım. Halen örgütün peşinden gittiğin için asıl sen utan` diye cevap vermiştim. Bindal annemin teyzesinin kızının oğludur. Aslında Hamza`ya saygım vardı. Çünkü 1980 yılındaki ilk tutukluluğum esnasında sorguda nasıl direndiğini görmüştüm. Hamza, Öcalan`ın köylüsüdür. Çok şey bilir.“ Kaynak:www.diplomathaber.com

Aygan’ın son sözü „Hamza öcalan’ın köylüsüdür“ den hareketle, kendiside Öcalan’ın yakın akrabasıdır. „Abdulkadir Aygan Annemin babası Seyid Ahmet Keser, Halfeti ilçesine bağlı Ömerli Köyü`nden olup, Abdullah Öcalan`ın babası Ömer Öcalan ile yakın akrabadır“ Birisi Öcalan’ ın köylüsü, diğer Öcalan’ın akrabası, üçüde birbirinin akrabasıdır. Yine birisi Öcalan ‚ın emriyle JİTEM de kalmaya devam etmiş, diğeri Öcalan’ın emir eri(!), her ikiside Öcalan’ın isteği ile Avrupa ya gelip yerleştiklerine dair hiç bir kuşku yok artık.

Duran kalkan Öcalan ve itirafçılar arasında söz birliği:

Doktor Süleyeman ve Miro 2000 tarihinde İmralı’dan Qandil dağına gelen „YNK ye karşı savaşı başlatın“ içerikli Öcalan’ a ait talimata karşı çıkarak PKK den ayrıldılar. Ve ardından Kürt halkına zarar veren, Kürt hareketini dünya aleme karşı terörist olarak damgalatan, Kürtlerle Kürtleri birbirine düşüren politikalara alet olamayacaklarını açıkladılar.

Yüzlerinin teşhir olmasından korkan, oyunlarının bozulduğundan kuşkulanmaya başlayan Türk devleti ve onun uzantıları haline gelmişler aynı anda harekete geçtiler. Türk İçişleri Bakanı İnterpol aracılığıyla Almanya dan Miro ile Doktor Süleyman’ın tutuklanmasını istedi. Aynı tarihlerde Duran Kalkan Med Tv ye çıkarak: „bizde cinayet işleyenler, kan dökenler, Süleymaniye üzeri Almanya’ ya gitmişlerdir, Almanya bu teröristleri koruyor“ dedi.

Duran’ ın sahibi Öcalan zaten her hafta aşağıdaki ihbarlarda bulunuyordu:
23.07.2008 Tarihli avukat görüşmesinden: "O dönem örgütten ayrılan bu çetecilerin büyük bir kısmı, Çürükkaya onlar Almanya'da ve diğer Avrupa ülkelerinde rahatça yaşamaktadır. Hatta şimdiki Bakan Hüseyin Çelik'in akrabası Selahattin Çelik de Avrupa'dadır. Evleri, korumaları ve bir sürü kadın yanlarında var. Oysaki bunlar binlerce insanın kanına girmişlerdir, 15 bin insanın katilidirler. Ama Türkiye bunların iadesini istemiyor, Almanya tutuklamıyor, iade etmiyor, hatta yanlarına koruma veriyor. Ben Almanya'yı burada suçüstü yakaladım. Başka bir delile ihtiyaç yok. Bu bile Almanya'nın bu olaylarla ilişkisini açıklıyor.

http://webcache.googleusercontent.com/search?q...:)JYzIA-5GlMJ:www.malame.org/modules.php%3Fname%3DForums%...

Dikkat edin bu yukarıdaki ifadeler, Başbakan Erdoğan veya Türkiye içişleri bakanına ait değidir. PKK nin başına geçirilmiş birinci ve ikinci adamın sözleridir. İtirafçı Duran Kalkan ile itirafçı Abdullah Öcalan böyle konuşunca, itirafçı Abdulkadir Aygan ile itirafçı Hamza Bindal farklı mı konuşacaklar?

Bakınız JİTEM itirafçısı Aygan yıllarca bu konuda hiç bir şey bilmezken, birden Bingöl de kurşuna dizilen 33 asker olayı hakkında neler söyledi:

„1993’te Bingöl’de 33 askerin şehit edilmesi olayıyla ilgili de ilk kez bir isim açıkladı.

Aygan, askerlerin katledilmesiyle ilgili suçlanan Şemdin Sakık’ın bu konuda beraat ettiğini hatırlatarak, emrin ve eylem sonrası tebriğin Abdullah Öcalan’dan geldiğini söyledi.Saldırıyı düzenleyen grubun birinci komutanının şu an hayatta olmadığını belirten Aygan, "Halk arasında Miro ya da Yılmaz olarak bilinen ikinci komutan ise; soyadı Kaya olan kişi, şu an Almanya’da yaşıyor. Ya cezaevinde ya da dışarıda’ şeklinde konuştu.“

http://www.milliyet.com.tr/pkk-itirafcisi-ayga...

Ona göre Miro Almanya’ da, ya „tutuklu ya da dışarda“, bir haber almış, onu kullananlar bilgilendirmiş, içeri alınmışken otuz üç Asker olayını üzerine yık, basına açıkla ve Miro’yu Türkiye’ ye iade etmek için kolları sıva demişlerdir. Eskiden diğer akrabası Hamza Bindal’ a Bingöl’ de öldürülen 33 askerle ilgili doktor Süleyman için dedikleri gibi.

Hamza Bindal’ın Ergenekon iddianamesindeki ifadesinden:

„Bingöl’ de 33 askerin Doktor Süleyman (Kod) Sait ÇÜRÜKKAYA’ kontrolündeki PKK örgütü mensuplarınca vurularak öldürülmesi ile yeşeren umutların tamamen kaybolduğunu, PKK’nın tek taraflı ateşkes sürecinde olduğu, devletin de çözüm arayışlarına girdiği bu dönemde PKK içerisindeki bir grubun bu eylemi gerçekleştirmesine, bu askerlerin de korumasız, silahsız olarak tehlikeli bir bölge üzerinden gönderilmesine hiçbir zaman anlam veremediğini, bu eylemi gerçekleştiren Doktor Süleyman (Kod) Sait ÇÜRÜKKAYA’ nın halen Almanya’da olduğunu….

http://kurdistan-aktuel.org/haberler/kuerdista...

Foyanız açığa çıktı. Hepiniz bir ekipsiniz. Öcalan’ıyla Duran Kalkan’ıyla, Aygan’ıyla Hamza Bindal’ıyla ve hepinizi Kürt halkına karşı kullanıyorlar. Bu „şer“ itifakınız boşuna değildir. Elleriniz kanlıdır. Bu kanlı ellerinizi gösterenlere hemen iftira atar ve onları Kürt halkının düşmanları olan sahiplerinize gammazlarsınız. Ama yutmazlar, yalanlarınız birbirini tutmuyor, kattilliğinizi herkes biliyor, masumluğunuza kimse inanmıyor. Miro ve Doktor Süleyman suçlarınıza ortak olmak istemedikleri için, onun bunun katili olarak lanse ediliyorlar. Eğer sizin işlediğiniz suçlara katılmaya devam etseydiler, şimdi onlarda sizin gibi „masumdular (!)“


Irfan KAYA-2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder