Çırê Musyon

9 Temmuz 2013 Salı

G.AFRÎKA MELEZLERÎ VE ZAZACILAR


Bir zamanlar Güney Afrikaya giden bir arkadaş oradaki gözlemlerini bizimle paylaşırken çok ilginç bir belirlemede bulunmuştu.
Zazacı olarak son günlerde boy gösteren bazı çevrelerin bizimle paylaşımlarını görünce aklıma Güney Afrika melezlerinin durumu geldi.

"Güney Afrikada nufusun % 92 sini zenciler %8 inı beyazlar oluşturmaktadır.
Bilindiği gibi 1990 lara kadar beyazlar iktidarda iken zenciler köleydiler.
Zenciler ile beyazların karışımı sonucu oluşan melezlerinde kaderi kanımca zencilerden daha kötü sayılırdı.
1990 lara kadar beyazlar melezleri ara bölgelere yerleştirerek adeta kendilerine Tampon bir bölge yaratmışlardı.
Arkadaşım zenciler köleliğe karşı mücadele ederken, melezler isbirlikçilik yani siyasi literatürümüzdeki karşılığı cahşlık yapıyorlardı.
Akıllarda ne kadar kötü işler varsa hepsini bu melezler yapıyordu. Bundan dolayı onlarda ne gurur nede kişilik hiç yoktu deyim yerinde ise tam kaşmerlerdi"

Ezilen toplumlarda bu talihsiz rolleri oynayan kesimlere sıkça rastlamak mümkündür.
Bu kesimlerden işbirlikçi ,muhbir,korucu,tetikçi ne ararsaniz buda mümkündür.
Kısacası kendi halkına düşman, düşmana ise dostturlar.
Bunu başta bilinçsizce yaparlar zamanla bu onlarda bir karakter haline dönüşür.
Bugün G.Afrikada onbir resmi dil konuşulmaktadir.
Kürt halkida bundan kendine hisse çıkarmalıdır. Yeryüzünde bizlerden başka varolma mücadelesi veren başka bir halk yoktur.

Bizim zazacilar tayfasina gelince.

1980 li yıllardan sonra devlet Kürt ulusalcılığına karşı  bazı çevreler aracılığıyla bu fikri desteklediğini, söylemlerinde de daha önce olmayan dili sıkça kullanmaya başladı
.
Resmi ideoloji zazaları daha önce Kürt toplumunun parçası olarak görürken, birden zazalar ayrı bir toplum olarak ad edilmeye başlandı. Buna hazır yetistirilmiş mevcut işbirlikçileride varken niye yapmasın ki.

Bu adamlari nasıl devşirdiler?
Bunun iyi incelenmesi gerekir.
1980 lere kadar Kürt ulusalcısı olarak bilinen Ebubekir Pamukçu ile yine Dersimden devşirilen sol ve sosyalist cevreler içinde bu fikirler gelişmeye başladı.
Bu çevreler daha sonra Dersim ve Bingöl Üniversitelerince desteklenerek hatta bu fikrin savunucularını daha sonra ögretim elemanı ünvanları ile taltif edecekti.
Bunun savunulması içinde bir tez'e ve toplumun tarihçesine ihtiyaç vardı. Bu da uyduruk bir tez ile yaratılarak bu kesimlere sunuldu..

Zazana diye tarihte hic olmamis bir ülkeden bahsedilmektedir.

Bihustun kitabelerinde Fıratın güneyinde bugünkü Basra cevresinde antik cağda  bir kasaba olarak gecen zazana ,bugün böyle bir yer haritalarda yoktur. Bu çevrelerce kuzey Kürdistanda bilinmeyen bir ülke icat ederek zazaların kökenini buraya bağlamaktadırlar.
Nerede zaza kelimesi geçiyorsa balıklama atlamakla beraber hemen orada zaza aramaya koyuluyorlar.
Mal bulmuş mağribi gibi.

Çince de de zaza kelımesine Güney Afrikada da bazı dillerde zaza kelimesine rastlamak mümkündür.
Hatta bir dönem Gürcü asıllı Zaza adında Fenerbahçeli bir basketbolcu bile vardı.


Bu çevreler kendilerini asimile eden yok sayan egemen sistem yerine, Kürtler bizi asimile etmeye calışıyor gibi komik gerekçelerin arkasına sığınarak Kürtlere düşman bir tavır içindedirler.
Kürtler sanki Devlet olmus kendilerni kurtarmış yetmezmiş gibi onlarıda asimile ediyorlarmis.


Buda bize bunun devlet destekli bir projenin ürünü olduğunu çağrıştırmaktadır. Deyim yerinde ise dertleri üzüm yemekten cok bağcıyı dövmektir.
Devlet adeta bunlari Kürtlerle arasinda tampon yapmis, melezlerin rolünü bunlara vererek kendi karektersizlerinide yaratmis görünüyor..

Bu çevreler geçmişte  farklı yerellerde farklı düsünce ve ideolojilerin içinde yer almış ve sistemin siyasetini hatta tetikçiliğini yapmış çevreler olarakta bilinmektedirler.

Bu çevreler halende egemen sisteme karşı bir sorun olmazlarken, hatta devlet tarafından adeta korunurlarken,yine devlet yöneticileri  zaman zaman kendileri lehine propagandaya katılırken, kendileri ise sisteme karşı değil, sistemin asimile red ve inkar etmeye calıştığı Kürtlük düsüncesi taşıyan çevrelere karşı adeta devlet dili ile saldırmaktadırlar.
Geçmişteki kirlilikleri adeta G.Afrika melezleri gibi kendilerindede bir karektere dönüşmüştür.

Bingölde MHP ve BBP gibi sistemin irkçı soven partileri içinde siyaset yaptıkları bilinen çevreler, bugün AKP icinde palazlanarak varlıklarını sürdürmektedirler. AKP yönetici ve yereldeki politikacılarınında sıkça zazalardan bahsetmesi tesadüf olmazsa gerek.

Dersimde ise sol ve sosyalist olduklarını, bazılarınında Kemalist CHP yanlısı oldukları bilinirken, aidiyet olarakta Kürt olmadiklarını, hatta daha ileri giderek inanç kimliği üzerinden sünni zazalardanda kendilerini ayrıştırarak kendilerini Kırmanc olarak ad etmektedirler. Sünni zazalarla hiçbir bağlarının olmadığınıda iddia etmektedirler. Kendi dillerinin sadece Dersime özgü bir dil olduğunun iddiası içindedirler.

Birbirinden kopuk ve zaman zaman Kürt kimliğine karşı bir arada saf tuttukları görünsede realitlerinin böyle olmadığıni biliyoruz.

Ayni dili konuşan iki yereldeki aidiyet farklılığı hic görülmüsmüdür?

Irlandalilar bir ulustur. Farkli inanç kimlikleri olmasına rağmen herkes Irlandalıdır. Katolik ve Protestan Irlandalıların kendilerini farklı iki ulustan olduklarına veya söylediklerine hiç şahit oldunuz mu?
Ayni şeyi sünni ve alevi Türkler içinde söylesek doğru olur.

Haydi şimdi ayıklayın pirincin taşını.

09.07.2013

İrfan KAYA



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder