Çırê Musyon

29 Temmuz 2016 Cuma

Kürt Memo Nöbete..!




Celladina asik olmussa bir millet,
ister ezan ister can dinlet,
Itiraz etmiyorsa sürü gibi illet,
müstehaktir ona her türlü zillet...

Ömer Hayyam


Bu yaziyi Türkiyede son siyasal gelismeler, Kürtlerin durusu ve tavirlari üzerine yazma geregi duydum..
Gercekten Kuzeyde biz Kürtlerin hali icler acisidir..Siyaset ve politikasizliktan adeta kiriliyoruz...son 40 yilda oldukca savrulan bir türlü akillanmaya gerek bile duymayan aymazligi üzerimizden bir türlü atmis degiliz...
Büyük cogunlugumuz nelerin döndügünden ve gelecekte halkimizi bekleyen gelismelerden bihaber savrulmus gidiyoruz... 



 Bu gelismelere örnek olsun diye icinde bulundugumuz durumun daha iyi anlasilmasi icin ,gecmis tarihimizden birkac anekdot sunmak istiyorum..

1925 harekati sonrasi Bin Xêt'e giden Kürt savascilardan, 1929 da cikarilan af kanunu ile bir cogu geri döner..
Bir kismi devlet tarafindan katledililirken bircoguda sürgün edilir..

Devletin kendisine karsi duranlari ve mücadele edenleri af ettigi görülmemistir..
Söyle veya böyle kücük vaatlerle kandirarak getirtigi Kürtleri sonradan cezalandirmistir..

Ders cikarmamiz gereken bir örnek,,

Ramanli Emînê Perîhanê ,1925 te bin xêt'e siginanlardandi..

Eminê Perîhanî devletin 1929 da 25 harekati savascilarini ele gecirmek icin kurdugu ilk tuzakti..

Af'i duyanlardan biride Emînê Perîhanedir ve arkadaslarina ülkeye dönecegini söyler..

Toplanan arkadaslarindan bir kismi dönme karari alirken cogunluk dönmeyi red eder..

Yine, bin xet'e sonradan göcen Xaco Aga devletin ihanetine ugrayanlardandi..Xaco Aga 25 te devlete hizmet ettigi halde devletin ortadan kaldirmak istedigi asireti ve genis cevresi olan bir Kürttü..

Xaco Aga güven olmaz gitme desede Perîhanê kararinda israr eder..

Xaco Aga ellerini kaldirarak "El Fatiha" der..

Buna sasiran Emînê Perîhanê ne diye Fatiha okuyoruz der..?

Xaco Aga senin taziyene gelemeyecegimiz icin Fatihani simdi okumamiz lazim der..

Buna ragmen, Perîhanê döner..

Her affin icinde devlete hizmetin bir karsiligi mutlaka vardir..

Kardeside 25 mahkumlarindandir..

Devlet Emînê;
onu ikna edip teslim etmesini ister..

Emin kardesini ikna edemez, ancak ihbar ederek kardesini yakalatir..

Kardesi gözleri yasli abisine dönerek;

"Ben öglen yemegi isem sende aksam" der ve götürülür..

Devlet Emin'in kardesini idam eder, ardindan kendiside idam edilir...
Kürtlerin tarihinde bunun örnekleri coktur..

Bedirhanilerin nasil Yezdanseri,,Seyit Riza ve Aliserin Reberi varsa,,

Perihanîlerinde Emînî vardir..

Devlet amacina ulastiktan sonra kendi halkina ihanet edenleri asla afetmez...

Yine Seyh Sait'in kardesleri Seyh Mehdi,Seyh Tahirde ülkeye dönerler..

Devlet kendilerine yer ve arazi verir, ancak bir süre sonra Trakya'ya sürgün olmaktan kurtulamazlar..

Bir baska hadisede Norsin Seyhlerinin basindan gecer..

Onlarda 25 hareketine katilmaz ve devletle birlikte hareket ederler...

Devlet kendilerine bu hizmetlerinden dolayi yüklü miktarda altin verdigi söylenmektedir...Harekat bastirildiktan sonra verilen hediyelerde misli ile geri alinir ve Konyaya sürgün olmaktan kurtulamazlar...

Konyada iken zamanin Bitlis valisi Kazim DIRIK Konyaya vali olarak tayin olur..Seyhler vali bizi taniyor gidip sürgün olma nedenimizi konusalim belkide ülkeye geri dönmemiz icin bizlere yardimci olur düsüncesiyle valiyi makaminda ziyaret ederler..

Seyhler;
Vali beyin konagina giderler..Kendilerini kapiciya takdim ederler ve valiye geldiklerini söylemesini rica ederler..

Vali onlari kabul eder..
Seyhler valiye:
Biz devlete yardimci olmamiza ragmen bizleri yine sürgün ettiniz, bizim sucumuz neydi diye sorarlar..?

Kazim DIRIK onlara taviz vermedigi gibi onlari asagilar..

Siz halkiniza ihanet ettiniz, yarin bize ihanet etmeyeceginiz ne malum?
Bu sözleri üzerine Norsin seyhler enselerini kasiyip makami terkederler..

Sözü günümüzde yasananlara getirmek istiyorum...
Bu devlet Kürtlere asla inanmazda güvenmezde..

Istediginiz kadar barista kardeslikte deseniz, devlet yine size güvenmez..

Nitekim 90 yildir Kürtlere karsi devletin politikasi,  hep havuc ve sopa olmustur..

Bazi Kürtlerin eline havucu tutusturmus, kendi halklarina karsi kullanmistir.. Devlete göre yaramaz Kürtler ise,, 
ona karsi duran ve halkinin talepleri icin mücadele eden bu kesimleride sopa ile sürekli dövmüstür..
Eline havuc tutusturulan Kürtler maalesef Kürdün kendi makus talihini yenmesine hep engel olmuslardir.

Bugün bu aymazlik had safadadir..


2016 da Türkiyede bir darbe girisimi oldu...
Maalesef !
Kürtlerin akillandigi pek söylenemez..

Türkiyedeki darbelerin asil nedeni ,bir türlü cözümlenmeyen Kürt meselesinden kaynaklidir...

Onlarin iktidar kavgalarinin nedeni Kürt meselesi ise ,,onlarin iktidar kavgalarinda Kürtlerin taraf olmasida gerekmez..
Cünkü onlar ulusal cikarlari söz konusu oldugunda zaten sorunsuz bir araya gelerek anlasabiliyorlar..
Yakin zamanda 10 a yakin sehir ve kasabalarimizi Ucak,ve tank gibi agir silahlarla yerle bir ettiler...

Kim etti!
Simdi kavga edenler ortaklasa yaptilar bunu...
Onlarin agzi ile en az 8 bin insanimiz katledildi..Bunun ezici cogunluguda kadin ve cocuklardan olusan her kesimden sivil halkimizdi..

Kürt Memo nöbete!

Onlar birbirlerine iktidarlari icin hasim oldular, biz Kürtler ise sanki bizim kavgamizmis gibi taraf olmaya ve onlarin nöbetcileri olarak kendimize paye cikariyoruz..
Adam darbeyi engelledi, siz nöbetci Memolari yine görmedigi gibi  tesekkürüde Türklere etti... 
Ne haber amma!

Ama biz Kürtler ne yapiyoruz?
Bizi katleden sehir ve kasabalarimizi yikanlarin nöbetini tutmanin yani sira protestolarida sabahlara kadar hala sürdürüyoruz..
Peki!
Hergün onlarca Kürt katledilirken,.bu barbarlar katleden bombalari patlatirken, nöbetini tuttugunuz bu egemenlerin agzindan birakin kinamayi, bir tek laf bile ettilermi?

"Esek olunca semer vuran cok olurmus"
Peki bu sehir ve kasabalarimiz viraneye cevrilirken insanlarimiz katledilirken kac kisimiz nöbet tuttu vede protestolarda bulundu?
Iste akil tutulmasi budur...
Bunun adi ayni zamanda mankurtlasmadir..
Yani kendi degil bir baskasi olmamaktir...

Dün kardeslerini katleden sehir ve kasabalarini yikanlar,, ayaklari saglam bastigi andan itibaren tufanin en büyügü bizi bekliyor...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder